Merhaba! ODTÜ Sosyoloji bölümünden mezun oldum ve su anda ODTÜ Matematik bölümünde çift anadal ögrencisiyim. Sosyal bilimler ve matematik gibi iki farkli disiplinin birlesimi, ögrencilere çok yönlü ve genis bir perspektiften bakabilme olanagi sunuyor. Son 3 yilda birçok farkli yas grubundan ögrenciye özel dersler verdim ve bu süreçte onlari hem sayisal hem de sözel alanlarda hedeflerine ulastirma...
Merhaba! ODTÜ Sosyoloji bölümünden mezun oldum ve su anda ODTÜ Matematik bölümünde çift anadal ögrencisiyim. Sosyal bilimler ve matematik gibi iki farkli disiplinin birlesimi, ögrencilere çok yönlü ve genis bir perspektiften bakabilme olanagi sunuyor. Son 3 yilda birçok farkli yas grubundan ögrenciye özel dersler verdim ve bu süreçte onlari hem sayisal hem de sözel alanlarda hedeflerine ulastirmada önemli adimlar attik. Derslerimde, matematik disinda sosyal bilimler, cografya ve Türkçe gibi farkli alanlarda da egitim veriyorum. Özellikle her ögrencinin kendine has bir ögrenme biçimi olduguna inaniyorum ve bu dogrultuda ders içeriklerini bireysellestiriyorum. Ögrencilerimle çalisirken en önemli önceligim, bilgiyi ezberlemek yerine anlamalarini, analitik düsünme becerilerini gelistirmelerini ve ögrendiklerini gerçek dünya ile iliskilendirmelerini saglamak.
Matematik derslerinde problem çözme yeteneklerini gelistirmeye odaklaniyorum. Ögrencilerime formülleri ezberletmektense, bu formüllerin mantigini kavramalarini sagliyor ve farkli problem çözme stratejileri üzerinde duruyorum. Sosyal bilimler ve cografya derslerinde ise elestirel düsünme becerilerini gelistirerek olaylar arasinda baglar kurmalarina yardimci oluyorum. Cografyada, haritalar ve görseller üzerinden ders anlatimi yaparak konuyu somut hale getiriyorum. Türkçe derslerinde okudugunu anlama ve dil bilgisi çalismalarina agirlik veriyorum, metin analizleri yaparak ögrencilerin yorumlama becerilerini gelistirmeyi amaçliyorum. Ayrica, ODTÜ’nün egitim dilinin tamamen Ingilizce olmasi nedeniyle Ingilizce dersleri de verebiliyorum. Ingilizce derslerinde, dili sadece gramer kurallari üzerinden ögretmek yerine, günlük hayatla bagdastirarak iletisim odakli bir ögrenme süreci sagliyorum.
Türkiye egitim sistemi, merkezi sinavlarda giderek daha fazla analitik düsünme ve problem çözme yetenegi gerektiren sorulara yer veriyor. Ben de derslerimde bu yeni nesil sorulara uygun tekniklerle çalisarak, ögrencilerimin sinavlarda karsilasacaklari zorluklara karsi hazirlikli olmalarini sagliyorum. Bu süreçte onlarin özgüven kazanmalarini, sorulara farkli açilardan bakarak yaratici çözümler üretmelerini ve böylece basariya ulasmalarini amaçliyorum.