Egitimden is dünyasina ve hatta saglik sektörüne kadar sayisiz birçok noktada Fransizca dünyanin en aktif ve en çok kullanilan dillerinin basinda gelmektedir. Kulakta biraktigi hos konusma akiskanliginin yani sira hayatin her alaninda kisiye arti bir özellik saglayacak olan Fransizca, ayni zamanda dünya üzerindeki 200 milyondan fazla insanla da direkt konusabilmenizi saglayacaktir. Ben de o milyonlarca insan arasinda yerimi aldiktan sonra, bu muhtesem dili etkili metotlarla ögrencilerime aktarma gayreti içerisine girerek, dersler vermeye basladim. Derslerimde her ne kadar basari birincil odak olsa da basariya ulasmadan önce saglam adimlarla geçilmesi gereken asamalarin oldugunun bilincindeyim. Bu asamalar;

1. Merak ve heyecan
2. Çalisma devamliligi
3. Özgüven
4. Dile farkindalik
5. Iletisim

Bu asamalarin hepsinin bir arada harmanlanmasiyla dil ögrenimi tutarlilikla basariya eristirilmis ve 200 milyondan fazlasinin arasina girilmis demektir.

Peki ben derslerimi nasil isliyorum? Size biraz da bundan bahsetmek isterim.

Derslerim sirasinda çevrimiçi ekipmanlarla birlikte eglenceli bir didaktik egitim metodu islemekteyim. Yeni bir dil ögrenmek oldukça heyecan verici ama bir o kadar uzun bir süreçtir. Ben bu süreç içerisinde ögrencilerime yol ne kadar uzun olursa olsun, heyecanlarini hiçbir zaman kaybetmemeleri adina en dogru destegi vermeyi amaçlamaktayim.

Egitim süreci içerisinde benim için olmazsa olmaz en temel faktör iletisimdir. Dil ögrenim sürecinde islenilen dersler ne kadar önemli olsa da pratige dökmek ve ögrenilen dilin dersler sonrasi konusulabildigini, kagida dökülebildigini ve hatta o dil ile düsünülebildigini ögrencilerime aktarmaya çalisiyorum. Bir diger önem verdigim nokta ise ögrencimin beklentileri. Ögrenci profilinin ilgi duydugu alanlar (oyunlar/sporlar vb) daha merak uyandirici olmasi açisindan derslerime bunlari da ekleyerek, hem görsel hem de zihinsel hareketlendirmelerle akilda kalici tekniklerle egitimimi sürdürüyorum.