Ben Irem Coskun, aktif olarak Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi psikoloji bölümü ögrencisiyim. Bölümümün hazirlik sinifini bitirdigim için temel düzeyde bir Ingilizceye sahibim. Ögrenmeyi ve ögretmeyi oldukça severim fakat ögrencilerinde bildigi üzere severek ve eglenerek ögrenmek tabi ki en kalici olani. Ingilizce iyi bir egiticiye denk gelindiginde gerçekten kolay ve ögrenilmesi keyifli bir dil haline geliyor. Yeni bir dil ögrenmenin insanlar ve çocuklar üzerindeki etkisi gerçekten paha biçilemez. Yeni bir kültür yeni bir uygarlik tanimak ve dilini bilerek bunu özümsemek bambaska gerçekten.
Peki dil ögrenmek sanildigi kadar zor mudur? Aslinda hayir. Sadece yanlis zamanda ögrenmeye basliyoruz denilebilir. Çocugun dil ögrenmek için okuma yazma ögrenmesi bekleniyor. Oysa ki böyle bir zaman kaybina hiç gerek yok. Sonuçta dil isitsel bir seydir. Yazarak degil duyularak ögrenilir. Sonuçta biz yeni dogan bir bebege kendi dilini ögretmek için okuma yazmayi sökmesini beklemiyoruz. Ki bu mümkün olmayan bir seydir. Yeni dogmus bir bebek dilini çevresinde duyarak özümser ve bellegine kazir. Yetiskin bir bireye göre çocuklarin bunu yapmasi çok daha kolaydir. Bu yüzden erken baslamak önemli. Çocuklar için bunu yapmanin onlarca yolu var.
-Resimler ve videolar ile ögretmek. Görsel zekanin burada dil egitimine katkisi oldukça fazla.
-Sarkilar ve hikayeler ile ögretmek.
Ve tabi ki çocuklarin en sevdigi haliyle yani..
-oyunlar ile ögretmek.
Duyup maruz kalarak, gün içinde oynadigi oyunlarin içine katarak ve izledigi videolari egitici ve ögretici hale getirerek bu oldukça mümkün.
0-6 yas arasindaki çocuklara sikici bir ders vermenin yani sira oynayarak, dans ettirerek, resim yaptirarak ve sarki söylettirerek ögretmek çocugunuz için en makul olanidir.
Iletisim için yukaridaki mail adresimi kullanabilirsiniz. Tesekkürler