Özel gereksinimli ögrencilerimle derse baslamadan önce onlari tanimak, anlamak ve onlara en iyi bir sekilde fayda saglamak için hazirbulunusluklari kontrol etme amaciyla degerlendirme alirim. Degerlendirme sonrasi ögrencimin hangi alanda hangi konuya ihtiyaci var ise ona yogunlasip dersleri sürdürürüm. Bu ders sürecinde ögrencimin ruh hali, tavri ve davranislarina göre gerek “agabey” gerekse “arkadas” olurum. Bu tutumum ögrencime hem bir rahatlik ve konfor, hem de derse tutkusunu artirmaktadir. Uzun süreli farkli okul ve kurumlardaki stajlarim ve mesleki hayatimdaki sergiledigim bu tutum, ögrencilerime her zaman bir arti olarak yansimistir. Ders öncesi ve ders sirasinda birçok farkli teknik ve yöntem kullanmaktayim. Bunun sebebi ögrencinin ders sirasindaki davranis degisiklikleri ve derse katiliminin artmasi/eksilmesi durumundandir. Her ögrenciye ona gereken ve ona asil fayda saglayacak, ilgisini çekecek birbirinden farkli yöntem vardir. Bu yöntemler sayesinde ögrencinin gereksinimine göre en iyi sekilde egitimi aktarabilmekteyim. Verdigim dersler yalnizca masa basinda gerçeklesen derslerden ibaret degildir. Kimi ögrencinin duyularina hitap etmek gerekmektedir. Bu duyularina dokunarak ögrenciye en degerli egitimi aktarmak daha dogrudur. Sportif faaliyet(parkur, ip atlama, top tutma/atma), enerjisini atarak etkinliklerle egitim sunmak ögrencilere iyi gelmektedir. Içinde bulundugun ortami ve alani inceledikten sonra müsaitlik durumunda bu tarz ders içerikleri de sunmaktayim. Staj sürecimde birçok özel gereksinim düzeyinde ögrencilerle tanisma ve çalisma firsati buldum. Bu firsatlarin bana getirdigi yetkinlikleri simdi de is hayatimda sergilemekteyim. Her zaman kendimi gelistirmeye adamis ve hala ögrenmeye çalisan bir özel egitim ögretmeniyim. Sahip oldugum yetkinlikleri genisletmeye ve daha da ilerletmeye çalismaktayim. Çalismaktan ve egitmekten her zaman gurur duyan, ögrettikçe de mutluluk dolan genç, dinamik ve azimli birisiyim. Çünkü ögretmenlik kutsal bir meslektir.