Kadir Demir

Ögrenme sürecinin kisiye özel oldugunu düsünüyorum. Herkes cebiri, üçgeni, olasiligi kendi gördügü sekilde anlar. Ama ülkemizde, alisilagelen anlatim biçimi, herkese ayni sekilde anlatmayi ve onlardan ayni seyleri anlamalarini beklemek üzerine kurulu. Bu süreç, mutsuz ögrencilere hatta ögretmenlere sebep olmakta. Bir üçgenin iç açilarinin toplaminin 180 derece olmasi gerektigini hepimiz biliriz. Üçgen denince bize ilk söylenen de budur. Peki bir üçgenin iç açilarinin toplaminin 180 derece olmasi ile paralel iki dogrunun birbirlerini hiçbir sekil ve kosulda kesmeyecegi yani hiç karsilasmayacaklari bilgisi ayni yerden geliyor desem... Hatta sadece bu bilgiyle, herhangi bir çokgenin, mesela bir tane binbesyüzgenin iç açilari toplamini bulabilecegimizi biliyor muydunuz? Kendisiyle türevinin ve integralinin birbirleriyle ayni oldugu bir fonksiyon var desem ve bu fonksiyonla bir delikteki tavsanlarin üreme hizini bulabilecegimizden tutun da herhangi bir ev kredisinin faizinin ne olacagini hesaplayabilecegimize kadar yüzlerce soruya cevap bulabilecegimizi biliyor muydunuz? Euler adindaki matematikçinin, su an hepsini kullandigimiz birçok teoremi yemek veya kahve aralarinda buldugunu söylesem; o zaman ben bunlari tüm sebepler ve sonuçlar önümde olmasina ragmen neden anlamiyorum diye kendinize kizar misiniz? Ben olsam kizmazdim, kizmadim da. Hepimiz hayatimizda bir çok sey anliyoruz. Pazarci babamin, bir ürün satarken, alis fiyatinin üstüne bir miktar kar koyarak satmasini anlayabiliyor, bunu kendim de uygulayabiliyorsam, uzun uzadiya anlatilan "kar- zarar problemlerini" de anlayabilir ve çözebilirim demek ki. Önümdeki arabayi yakalamak için hizimin ondan daha fazla olmasi gerektigini biliyorsam, hizlar ve aradaki mesafeler verilen "hiz problemleri"ni neden çözemeyeyim? Bes tane güvercin, dört tane yuva oldugunu biliyorsam, bir yuvada en az iki güvercin oldugunu da çikarabilirim degil mi?
Size sadece neyin oldugunu ve neden oldugunu söyleyip kendi metodunuzda yardimci olacagim nice derslere bekliyorum.