Üniversiteye ilk basladigim zamanlarda geçimimi saglamak için basladigim özel ders serüvenim, bu alana olan yatkinligimi farketmemle birlikte tam zamanli bir ise dönüstü.

Derslerimde genelde öncelikle ögrencinin talebine yogunlasirim. Ancak matematik farkli bir çok alanda gelisen çok köklü bir alan bu sebeple ögrencinin taleplerine ek olarak eksikleri belirlemek üzere konularin içerisinde temel matematik sorulari sikistirir ve ögrencinin temel eksikliklerini giderdikten sonra hedefe odaklanirim.

Derslerimi 60-90 dakika arasi yapmayi tercih ediyorum. Bu süre içerisinde ögrencinin dikkatinin dagilacagi süreyi de öngörerek belirledim. Ders içerisinde konu disinda merak ettigi alanlarda sohbet ederek dersin bogucu atmosferinin dagilmasi gerektigini düsünüyorum.

Derslerden sonra ögrencilerime her zaman konu testleri iletirim. Konuyla alakali arastirma yapabilecegi ve güncel hayatta isledigimiz konunun önemi hakkinda bilgi toplayabilecegi makale linkleri iletirim. Bu sayede, matematigin gereksiz görünen ve önyargiyla yaklasilan imajini bir nebze olsun kirabildigime inaniyorum.

“Benim buna hayatimda nerede ne zaman ihtiyacim olacak ki?” Sorusu yerine,
“Peki bu konu nerelerde kullaniliyor?” Sorusunu eklemek benim ders anlatimim için belirledigim mottomdur.

Ögrencilerimden her ders sonrasi soru çesitligine asina olmalari için her ders sonrasi bol bol soru çözmelerini isterim.

Yeterli süre oldugu zamanlarda, 2 aylik ders anlatimi sonrasi haftalik derslerin içerisine 1 saatlik soru çözüm dersi eklenmesinin gelisime ciddi katkilari oldugunu kesfettim. Ögrencilerim genel olarak çözemedigi sorularin çözümünü ögrendikten sonra daha çok gelistiklerini düsünüyorum. Bu sebeple bol soru çözüp çözemedikleri sorulari sormalari yönünde yönlendirmeler saglarim.

Her yastan ögrencim oldugu için stabil bir ögretici olmak yerine dinamik bir yapiya sahip olmam gerektigini farkettim. Bu sebeple ilk derslerimde hep kaynasmak üzerine yogunlasirim. Ögrencilerime uygun bir dil seçip derslerimi o sekilde ilerletmeye özen gösteririm.